16 Aralık 2014 Salı

GÜMÜŞÜN TARİHİ

Gümüşün Tarihi

Gümüşün Tarihsel Serüveni  gümüşün tarihçesi
Altın ve bakırdan sonra keşfedilmiş olan gümüş, varlığı yüzyıllardır bilinen değerli metallerden biridir. Az olmasına rağmen hemen hemen dünyanın her yerine yayılan altın, gümüşten önce kullanılmaya başlanmıştır. Gümüşün, doğal halde az bulunması ve yerkürenin çok derinlerinde yer alması gibi nedenler, bu kıymetli madenin insanoğlu ile tanışmasını geciktirmiştir.
gümüşün tarihçesiGümüşün M.Ö. 3100 yıllarında Mısırlılar, M.Ö. 2500 yıllarında Çinliler ve Persler tarafından kullanıldığı bilinmektedir. Atina’daki gümüş madenleri ise, Yunan tarihinde kayda geçmiştir.
Kaynaklara göre, M.Ö. 800 yıllarına doğru gümüş Nil nehri civarında para olarak kullanılmaya başlanmıştır. M.Ö. 7. yüzyılda, Anadolu'da Lidyalılar tarafından para olarak basılmıştır. Gümüşün ilk kez işlenmesi ise,  Romalılar ile birlikte anılır.
Anadolu'da altın ve gümüşten yapılmış takı ve eşyaların ortaya çıkması, M.Ö. 1800–1500 yıllarına rastlamaktadır. En eski altın ve gümüş takıların ise Orta Tunç Çağı’na ait olduğu ve Alacahöyük mezarlarında ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Altın ve gümüşün yoğun olarak kullanıldığı bir diğer dönem ise 12 ve 13. yüzyıllardır. Bu dönem işlenen çeşitli takılar eşyalar, kakma yöntemiyle altın ve gümüşle süslenmiştir. Osmanlı döneminde ise gümüş ve altın yalın halde işlenmiştir. Kemer, tepelik, çeşitli takılarla birlikte ev eşyalarında yaygın olarak kullanılmıştır. Ayrıca gümüş, Osmanlı’da sikke basımında da kullanılmıştır.
Gümüşün bulunuşu gümüşün bulunması
İlk keşfedildiği dönemde gümüş, dünyanın çeşitli yerlerinde ve az miktarda bulunan doğal gümüş kaynaklarından elde ediliyordu. Doğal gümüş, yerkabuğuna dağılmış bileşikler halinde saf halde veya altın, bakır, civa gibi diğer metallerle alaşımlar halinde bulunuyordu. Norveç, Güney Peru ve Colorado’da yapılan kazılarda işlenmiş büyük külçeler bulunmuş, 1860 yılında İspanya’da, sekiz tonluk bir külçe çıkartılmıştır.
Endüstrinin ilerlemesiyle daha karışık ve saf olmayan gümüş filizleri elde etme yoluna gidildi. Bu durum da doğal gümüş üretimini azaltmaya başladı. Saf gümüş üretimi, dünyanın çok az yerinde ve büyük maliyetlerle yapılmaya başlandı. Bugün gümüş, ağırlıklı olarak bakır, kurşun ve çinko üretimindeki yan ürünlerden elde edilmektedir. 

Yeni ve güncel 2014 tüm ilginç bilgileri



Yeni ve güncel 2014 tüm ilginç bilgileri

1 saat süreyle kulaklıkla bir şey dinlemek, kulaktaki bakteri sayısını p0 arttırır.

1878 yılının Şubat ayında Connecticut New Haven'de yayınlanmıştı.


1950'den önce kenevir, ağaç kabuğu ve marihuana yaprağı kullanılarak yapılırdı.

ABD'de bir yıl içinde sadece 2 gün profesyonel spor karsılaşması oynanmıyor.

ABD'de, yaşları 20 ile 29 arasında olan zenci erkeklerin üçte biri ya hapiste ya da gözaltında tutulmaktadır.

Açık bir gecede, çıplak gözle iki bin ayrı yıldızı görmek mümkündür.

Albert Einstein dokuz yaşına kadar düzgün konuşamamıştı.

Amerika'da yaşayan erkeklerin 8'i, Afrika'da yaşayan erkeklerin ise ('i bakir.

Aralık ayında diğer aylardan daha fazla gebe kalınıyor.

Beethoven beste yapmadan önce kafasını soğuk suya sokardı.

Bir bardak taze şampanyanın içine bir kuru üzüm atarsanız, üzüm asansör gibi bardağın altından üstüne üstünden altına sürekli dolaşır.

Bir cam kırıldığında, ufalanan parçalar saatte üç bin millik bir hızla etrafa saçılır.

Bir fare bir deveye oranla daha uzun süre susuzluğa dayanabilir.

Bir köpekbalığı 100 milyon damla deniz suyu içindeki bir damla kanı hissedebilir.

Bir okyanusun en derin yerinde, demir bir topun dibe çökmesi bir saatten uzun sürer.

Birçok ruj çeşidi balık pulu içerir.

Bozulmayan tek gıda maddesi baldır.

Bugüne kadar kaydedilmiş en büyük dalga, 1971 yılında Japonya'nın Ishigaki Adası'nda 85 metre yüksekliğine ulaşmıştır.

Bugüne kadar ölçülmüş en büyük buz dağı, 200 mil uzunluğunda ve 60 mil genişliğindedir ve Belçika'dan daha büyük bir yüzölçümüne sahiptir.

Charles Dickens, uykusuzluk hastalığına yakalanmıştı. Sadece yüzünü kuzeye dönerse uyuyabileceğine inanıyordu.

Coca Cola piyasaya ilk çıktığında yeşil renkteydi.

Çakmak kibritten önce bulunmuştur.

Çikolatanın köpekleri öldürdüğü doğrudur. Onların kalbine ve sinir sistemine zarar verir.

Çok şiddetli hapşırmalarda kaburga kemiklerinden biri kırılabilir. Hapşırma engellemeye çalışıldığında ,baştaki veya boyundaki damarlardan biri yırtılabilir ve bu durum ölümle sonuçlanabilir.

Daktiloyla yazılan ilk roman Tom Sawyer'dir.

Dişçiler diş fırçalarının tuvaletten en az iki metre uzakta tutulmasını tavsiye ediyorlar, sıçrama nedeniyle havaya karışan partiküllerden fırçanızın korunması için!!

Domuzlar vücut yapılarından dolayı hiçbir zaman başlarını yukarı kaldırıp gökyüzüne bakamazlar.

Donald Duck çizgi filmleri Finlandiya'da yasaklanmıştır. Nedeni, kahramanların don giymemesidir.

Dünya Televizyonlarında prime time'de gösterilen ilk çizgi film, Taş Devriydi

Dünyada her dakika iki tane düşük şiddette deprem olmaktadır.

Dünyadaki ilk telefon rehberinde sadece elli isim yer almıştı. 

Dünya'nın en genç ailesi 1910'da Çin'de kuruldu Erkek 8 Kız 9 yasındaydı.

Eğer ağzımıza attığımız bir şeye tükürüğümüz değmese, onun tadını anlayamayız.

Eiffel Kulesi'nin tepesine çıkana kadar 1792 basamak var.

Einstein 9 yaşına kadar düzgün konuşamamıştır. Ailesi onun özürlü olduğunu düşünmüştür. 

En fazla asfaltlı yola sahip ülke Fransa'dır.

Erkek peygamber devesi, dişinin kokusunu 7 mil öteden duyabilir.

Erkekler, küçük yazılmış yazıları kadınlardan daha iyi okuyor. 

Evinizdeki toz parçacıklarının büyük çoğunluğu ölmüş deri dokusudur.

Fareler ve atlar kusamazlar.

Geçen 3 bin 500 yılın, sadece 230 yılı barış içinde yaşanmıştır.

Güney Kore başkenti Seul, Kore dilinde “başkent” anlamına gelir.

Günışığından daha fazla yararlanmak için saat uygulamasını Benjamin Franklin başlatmıştır.

Günümüzde, evlenenlerin yarısı boşanmaktadır.

Hawaii alfabesinde sadece 12 harf bulunmaktadır.

Her 25 kişiden biri astım hastasıdır.

Her gün doğan çocukların ortalama 12'si yanlış anne babaya verilmektedir.

Her iki taraf da kan bağışında bulunursa, Paraguay'da düello yapmak yasaldır.

Her insanın dilinin izi de parmak izi gibi farklıdır..

Hiçbir kağıt parçası 8 defadan fazla ikiye katlanamaz!!

Hindistan'daki yıllık doğum sayısı, Avustralya'nın toplam nüfusundan fazladır.

İdrar, zifiri karanlık da parlar.

İnci, sirkeye konulursa erir.

İngilizce'deki Wendy ismi, Peter Pan hikayesinde kullanılmak üzere uydurulmuştur.

İnsan elinde, en yavaş uzayan tırnak baş parmağınki, en hızlı uzayan tırnak ise orta parmağınkidir.

İnsan midesi 2 haftada bir iç zarını yenilemek zorundadır; aksi halde kendi kendini sindirir.

İnsan saçı, üç kilo ağırlık kaldırabilecek esnekliktedir.

İnsanların kendi dirseklerini yalaması imkansızdır. 

Kağıt para sanıldığı gibi kağıttan değil pamuktan yapılır.

Kanada, Kızılderili dilinde “büyük köy” anlamına gelmektedir.

Kapadokya'nın kelime anlamı 'Güzel Atlar Diyarı'dır.

Kaptan Cook, Antarktika hariç bütün kıtalara ayak basan ilk insandır.

Katil balinalar, köpekbalıklarının midesine alttan torpil gibi vurarak onları öldürür.

Ketçap 1830'lu yıllarda ilaç olarak satılırdı.

Kış aylarında, Moskova'daki buz pateni pistleri 250 bin metrekarelik bir alanı kaplar.

Kadınlar erkeklerden daha iyi duyuyor.

Kupa papazı bıyıksız olan tek papazdır!!

Kurşun geçirmez yeleği, yangın çıkışını, cam sileceğini ve lazer yazıcıyı kadınlar icat etti.

Lübnan'da dişi bir hayvanla cinsel ilişkiye girmek serbesttir, ama erkek hayvanla yasaktır.

Marilyn Monroe'nun altı ayak parmağı vardı.

McDonalds'ın kârının yüzde 40'ı çocuk menusu satışından gelir.

Meşe ağaçları elli yaşından önce palamut vermez.

Mumyaların ayak parmakları tek tek sarılarak mumyalanmıştır.

Norveç'in kuzeyinde, her yaz 14 hafta gece gündüz güneşli geçer.

Ortalama bir erkek, hayatının 3350 saatini tıraş olmak için harcar.

Ördeklerin 'vak vak'laması, yankı yapmaz. Bu durum henüz açıklanamamıştır.

Parmak izleri gibi dil izleri de her insan için benzersizdir. 

Rodin'in ünlü ‘Düşünen Adam' heykeli, aslında İtalyan şair Dante'nin portresidir.

Rusya'da doğudan batıya doğru seyahat edilirse, yedi saat kuşağı geçilir.

Rusya'nın dörtte biri ormanlarla kaplıdır.

Sabahları elma, kahveden daha fazla uykunuzu açar!

Sahra Çölündeki Tidikelt kasabasına on yıl boyunca hiç yağmur yağmamıştır.

Sallanan sandalyede hiç durmadan sallanma rekoru 440 saattir.

Sihirli sözcük ‘abrakadabra' ilk olarak yüksek ateşli hastaların ateşlerini düşürmek için söylenmişti.

Sivrisineğin kulağımıza işkence gibi gelen vızıltı sesi onun saniyede 500 kez kanat çırpması yüzünden oluşur.

Sivrisinek kovucu spreyler sinekleri kovmuyor. Sizi gizliyor.Sivrisineğin alıcılarını bloke ederek sizin orada olduğunuzu anlamamalarını sağlıyor...

Tarih boyunca yeryüzünde bulunan altın 200 kat daha fazlası okyanuslarda bulunmaktadır.

Tarihi film Ben Hur'da çekim ekibinin fark etmediği kırmızı bir otomobil görünür.

Uranüs, çıplak gözle görülebilen bir gezegendir.

Üzerinde barkodu bulunan ilk ürün Wrigley's marka sakızdı.

Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.

Yarım kilo kadar çikolata küçük bir köpeği öldürebilir.

Yataktan düşerek ölme olasılığı iki milyonda birdir.

Zeki insanın saçında daha fazla çinko ve bakır bulunuyor. Dolayısıyla daha parlak oluyor.

Zürafa kulağını 53 santim uzunluğundaki dili ile temizler.

10 Aralık 2014 Çarşamba

TAFİK TANZİM İŞARETLERİ

TRAFİK TANZİM İŞARETLERİTrafik Tanzim İşaretleri

YENİ TRAFİK İŞARETLERİ

YENİ TRAFİK İŞARETLERİTrafik Uyarı İşaretleri


ÜÇ TEKERLEKLİ TRAKTÖR

ÜÇ TEKERLEKLİ TRAKTÖR

PRATİK BİLGİLER


  •     
  • PRATiK   BiLGiLER...
  • Yemek Tuzluysa...Fazla tuzunu almak icin,1 adet patatesi soyup yemeginize dograyin ve bir kac dakika kaynatin.

  • Sutunuz Kaymak Tutarsa...Sut kaynarken icine bir parca tuz atarsaniz kaymak tutmasini onlemis olursunuz.

  • Sutun Tasmasini Onlemek...Sutu kaynatacaginiz tencerenin agiz kismina sivi yag surerseniz sutun tasmasini onlemis olursunuz.

  • Sogan Sarimsak Kokusu... Ellerdeki sogan,sarimsak kokularini giderebilmek icin ellerinizi haslanmis patatasle ovun.

  • Kek Kalibi ...Kek kalibina yagli kagit doseyin.Kagidin uclari kek kalibindan yuksek olsun.Keki firindan aldiginiz zaman,kagidin uclarindan tutup keki kaliptan cikarabilirsiniz.

  • Etleri Yumusatmak...Limon suyu etleri yumusatir. Sert etler bile limon suyu ilave edilerek pisirilirse hem yumusak ve lezzetli olur, hem de çabuk piser.

  • Yumurta Kirarken ...Yumurtanin aki ve sarisinin birbirine karismamasi icin buzdolabindan cikarir cikarmaz kirin.

  • Tasan Yemekler...Yemegin tastigi yere hemen bolca tuz serpin. Ocak soguyuncaya kadar oylece kalsin. Soguduktan sonra kolayca temizlenir.

  • Firinda... pisirdiginiz tavugu hemen yemeyecekseniz ve kurumasini da istemiyorsaniz, firindan çiktiginda üzerine margarin  ve limon suyu sürün ve alüminyum folyoya sarin. Tavugunuz yumusacik kalacaktir.

  • Garnitür...olarak hazirlanan sebzeler kaynayan pisirme suyuna atilip 4-5 dakika pisirildikten sonra margarinle hafifçe çevirilmeli.

  • Patates...kizartmadan önce süt dolu bir kabin içinde biraz bekletin, kuruladiktan sonra tavaya atin. Böylece daha az ya çekeceklerdir

  • Karnabahar, lahana, sogan...gibi keskin kokulu yiyecekler pisirilirken tencere kapagi aralik tutulursa, kokunun yemege sinmesi onlenir.

  • Yesil Renkli Sebzelerin...rengini korumak için tencerenin kapagi aralik tutularak buharin çikmasi saglanmali veya tencerenin kapagi  ara sira  açilarak pisirilmelidir.

  • Makarnanin...haslama suyuna bir, iki bas sogan, havuc v.b.sebzeler koyarsaniz daha lezzetli olacagini göreceksiniz.

  • Pilav... suyunu çektigi halde pirinçler hala sertse, ¼ ölcü sicak su ilave edin ve pirincler suyu cekinceye kadar pisirmeye devam edin.

  • Bayatlamis ekmeklerinizi ...dilim dilim yapip aralarina sarimsakli tereyagi sürüp folyoya sarin. Yüksek isida firinda pisirin.

  • Yumurta.. haslarken suyun ve yumurtanin üstüne serptiginiz bir tutam tuz, yumurtalarin catlamamasini saglayacaktir.

  • Yemek kokularindan... kurtulmak icin, bir cezveye bir cay fincani su ve bir corba kasigi sirke koyup, birkac dakika kaynatin. Evinizden yemek kokusunun ciktigini göreceksiniz.

  • Pastalarin... üstüne koydugunuz muz, elma, armut gibi meyvelerin kararmamasi icin, meyveleri limonlu suya batirip kullanin.

  • Kek yaparken... karistirmak  icin kullandiginiz kasiga hamur yapismasini istemiyorsaniz, kasigi kullanmadan önce süte batirin.

  • Domatesleriniz... tazeligini yitirmeye basladiysa, tuzlu suyun içinde yarim saat bekletin.

  • Sogani... akan bir muslugun yaninda dograrsaniz, gözleriniz daha az yanar.

  • Sarimsagin kabuklarini... daha kolay ayiklamak icin bicagin sirti ile hafifce ezin.

  • Yogurdun suyu... birkac gün icinde kendiliginden ayrilir.Icindeki vitaminler suyuna gectiginden, yerken yogurdu mutlaka suyuyla karistirmalisiniz.

  • Patatesleri kizartmadan ...önce süt dolu bir kabin içinde biraz bekletin, kuruladiktan sonra tavaya atin. Daha az yag  cekerler.

  • Sebze  pisirirken... yemege ekleyeceginiz su sicak olmalidir. Yemeginiz daha lezzetli olacaktir.

  • Sebzeler haslanarak ...kullanilacaksa, haslama suyuna eklenecek bir miktar sirke, sebzelerin renginin korunmasini saglayacaktir.

  • Sogan kavururken... pisirmeye baslamadan önce biraz un serperseniz kararmasini önlemis olursunuz

  • Patatesin pisirme... suyuna bir kasik sirke koyun. Hem rengi sapsari kalir, hemdaha lezzetli olur.

  • Havuç...daima kaynar suya atilir, pistikten sonra hemen soguk suya tutun, rengini muhafaza eder.

  • Karnibahar haslarken... içine iki dilim ekmek atarsaniz, o dayanilmaz kokusundan kurtulursunuz.

  • Bütün sebzelere...biraz karbonat ekleyerek pisme süresini azaltabilirsiniz. Tuzunu asla pisirirken koymayin, sertlestirir. Tuzu, en son anda ilave edin.

  • Sebzelerimiz... kimi zaman çok bekletmekten burusurlar, böyle bir durumla karsilasirsak, içine sirke ve seker attiginiz  suda birakin. Ilk tazeliklerine kavusurlar.

  • Maydanoz ve dereotunu... bas asagi gelecek sekilde su dolu kavanozda, bozulmadan saklayabilirsiniz.

  • Sos hazirlarken... un topagi olusmasini önlemek icin kasik yerine catal ucuna taktiginiz, kabuklari soyulmus cig patatesten yararlanabilirsiniz.

  • Meyve salatasi ...yaparken taze nane yapragi katip, meyveleri yogurt ve balla karistirin. Enfes olacaktir.

  • Karamel... bu ögüdü unutmazsaniz, kolay! 1 kahve kasigi su icin 5 kahve kasigi seker.

  • Pirinc pilavi... suyuna, birkac damla limon suyu ilave edin. Bembeyaz olur.

  • Kesik limonu... saklamak icin  üzerine tuz serpin .

  • Zeytini... bir kavanoza koyun, zeytinyagi ile örtün ve biraz kekik, 2-3 dis sarimsak ilave edin, 8 gün bekletin. Nefis bir tadi olur. Zeytinler bitince kalan sosu, salata sosu olarak kullanabilirsiniz.

  • Kati Yumurta... elde etmek icin 15 dakika kaynatin. Kabuklarinin kolay soyulmasi icin kaynattigimiz kaba tuz atabiliriz. Suyunu da sakin dökmeyelim. Saksidaki ciceklerin en sevdigi su budur.

  • Omletinizi ...bal ile yapmayi denediniz mi? Yumurtayi pisireceginiz yagi kizdirip biraz bal ekleyin yumurtalari kirin. Cok lezzetli degisik bir yumurta yiyeceksiniz.

  • Kus üzümlerini... ayiklamak icin, onlari bir avuc unla ovusturunuz ve   kalin delikli bir süzgece atiniz, un ile beraber cöpler de düser.

  • Lahananin... piserken pek de hos olmayan bir kokusu vardir. Bunu  onlemek için, lahanayi pisireceginiz tencerenin icine, biraz ekmek ici koymak yeterlidir. Yemege karsmamasi icin, ekmek iclerini kücük,  temiz bir torba icinde koymaniz, sonra alip atmaniz da size büyük  kolaylik saglayacaktir.

  • Catal Bicak Temizlerken... catal bicaginiz uzerinde lekeler olusmussa,onlari camasir suyuna batirabilirsiniz.Camasir suyu hem temizler hemde mikroplardan arindirir.Daha sonra iyice durulayin.

  • Kristalleri ...yikadiktan sonra icine sirke ve tuz konmus su ile durularsaniz piril piril olurlar.

  • Sigara kulluklerini ...tuzla silerseniz piril piril olur.

  • Cesitli esyalarin ustundeki ...etiket izini mobilya cilasi surup kuru bezle silerek cikarabilirsiniz.

  • Cay Lekesi ...Pamuklu ve yünlülerde : Leke tazeyse, ilik suya bastirilmis bir bezle ovulur. Eskimis ise, içine limon suyu katilmis ilik suda islatilmis bir pamuk parçasiyla silinir. Ilik su ile çalkalanir.

  • Lavaboyu temizlerken ...Tuz lavabolarin temizlenmeside cok iyi yardimcidir. Kotu kokulari giderdigi gibi bastirilarak silince iyide temizler.

  • Vazodaki ciceklerin... uzun omurlu olmasi icin suyuna birkac damla camasir suyu katilir.

  • Celik tencerenizdeki ...lekeleri cikartmakta zorluk cekiyorsaniz; temizlerken tencerenin icine bir tatli kasigi karbonat ve bir fincan sirke koyup kaynatin. Hem üzerine isleyen kara lekeler cikacak, hemde piril piril olacaktir.

  • Catal - bicaklariniz karariyorsa...bulasik makinenizin deterjan gözüne ayda bir kere camasir suyu koyun.

  • Yemek kokularindan kurtulmak icin... bir cezveye bir cay fincani su ve bir corba kasigi sirke koyup, birkac dakika kaynatin. Evinizden yemek kokusunun ciktigini göreceksiniz.

  • Limon Kabuklari...Suyunu cikarttiginiz  limonun kabuklarni atmayiniz.Çelik esyalarin, biçaklarin parlatilmasinda kullanabilirsiniz.

  • Bakir Kaplarin Parlatilmasi...Bir bezi sirke ile hafifce islatp, bakirlari ovun. Kaplariniz piril piril olur.

  • Mutfakta Tikali Lavabolarin Açilmasi....Lastik pompalarla dakikalarca açmak için ugrasmayin. Kaynar sodali su, tikali delikten dökülürse,   hemen acilir.

  • Mutfaktaki Haserelerle Savas...Mutfakta özellikle dolaplarda dolaasn hamam
  • böcegi karinca gibi haserati yok etmek ve bir daha gelmemelerini saglamak için bu haseratin dolastigi yerlere, dolaplara terebantin sürmek kesin yoldur.

  • Çay ve kahve lekelerini ...   karbonatla silerek   cikartabilirsiniz.

  • Mutfak esyalarinin üzerindeki etiket izlerini ...yok etmek için, üzerlerine   mobilya cilasi serpip yumusak bir bezle silin.

  • Pisirirken tencerenin dibi mi tuttu?... Bir gece tuzlu suda bekletin,  tencere  daha kolay temizlenecektir.

8 Aralık 2014 Pazartesi

ÖZLÜ SÖZLER


  •                                        ÖZLÜ SÖZLER
  • Atalarindan sana kalani haketmeye bak! Yoksa senin olmazlar. (Goethe)
  • Zor is, zamaninda yapmamiz gereken fakat yapmadigimiz kolay islerin birikmesiyle meydana gelir. (J.J.Rousseou)

  • Nankör insan, herseyin fiyatini bilen, fakat hiçbir seyin degerini bilmeyen insandir. (Oscar Wilde)
  • Kıskançlıkda gururun payı aşktan fazladır. (La Rochefoucauld)
  • Erkekler kadınların ilk aşkı, kadınlar erkeklerin son aşkı olmak ister. (Oscar Wilde)
  • Akıllı olmak da bir şey degil, mühim olan o aklı yerinde kullanmaktır. (Descartes)
  • Ben senin beni sevebilme ihtimalini sevdim. (Yilmaz Erdogan)
  • Baskalarını sık sık affedin, ama kendinizi asla... (Publilius Syrus)
  • Gerçek aşkta ne vefa vardır ne cefa.... (Mevlana)
  • Insan ne kadar büyük ruhlu olursa, aşkı o kadar derin bir şekilde duyar. (Leonardo da Vinci)
  • Insanları iyi tanıyın, her insani fena bilip kötülemeyin, her insanı da iyi bilip övmeyin(Mevlânâ)
  • Olgun insan güzel söz söyleyen değil, söylediğini yapan ve yapabileceklerini söyleyen adamdır. (Confucius)
  • Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol. (Dale Carnegie)
  • En çok hoşumuza giden insan kendimize benzettiğimiz insandır. (Moliere)
  • Insanları yükselten iki büyük vasıf vardır; erkeğin mert, kadının namuslu olması. (Napoleon)
  • Aşk, eşeğe bile dansettirir (Fransız atasözü)
  • Beklemesini bilenin her şey ayağına gelir. (Balzac)
  • Bir mum diğer bir mumu tutuşturmakla, ışığından bir şey kaybetmez. (Mevlana)
  • Sevdiğini elde edemezsen, elde ettiğini sevmeye çalış. (Corneille)
  • Başa kakılan bir iyilik daima hakaret yerini tutar. (Racine)
  • Yaptığın iyiliği hatırlama, gördüğünü unutma. (C.Chillon)
  • Hile, oyunu kazandırsa da, kaderi değistirmez. (La edri)
  • Sevgi insanlıgın, şiddet hayvanlıgın kanunudur. (Gandi)
  • Dostuna da düşmanına da yardım et. Çünkü o zaman,dostunla daha yakın dost, Düşmanınla da dost olursun. (Cledbul)
  • Eğer bir kimseyi kimse sevmiyorsa, bunun sebebini araştırmalıdır. Eğer bir kimseyi herkes seviyorsa bunun sebebini de araştırmalıdır. (King Dse)
  • Ne söyleyeyim diye başta düşünmek, niçin söyledim diye sonunda pisman olmaktan iyidir!(Sadi)
  • Çiçeğin dikeni var diye üzüleceğimize, dikenin çiçeği var diye sevinelim. (Goethe)
  • Yemine gerek görmeyecek kadar sözlerine sadık ol. (Dale Carnegie)
  • Hiçbir zaman çıktığın kapıyı hızla çarpma, geri dönmek isteyebilirsin. (Don Herold)
  • Sevgi birliğe, bencillik yalnızlığa götürür. (Schiller)
  • Yalnız seni sevenleri sevmek sevgi değil, değiş tokuştur. (Cenap Şahabettin)
  • Karanlığı lanetlemektense, bir mum yakın. (Konfüçyus)
  • Yüzünü güneşe çeviren insan, gölge görmez. (Helen Keller)
  • İyimser kişi, yaranın üstünde artık kabuk, kötümser kişi ise kabuğun altında yine yara görür.(Shakespeare)
  • İki şeyin elden gitmeden değerini takdir etmek zordur; sağlık ve gençlik. (Hz. Ali)
  • Isterseniz yanlıs düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düsünün. (Doris Lessing)
  • Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. (Confucius)
  • Insanların mutlulukları yada mutsuzlukları,talihin olduğu kadar Kendi karakterlerinin de eseridir.!! (La Rochefoucauld)
  • Mutlu olduğunuz zaman, size bu mutluluğu veren faziletleri sonradan kaybetmeyiniz!(A.Maurois)
  • Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir. (Goethe)
  • Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı. (Ivan Pavlov)
  • Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır. (Çin atasözü)
  • Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. (Necip Fazıl Kısakürek)
  • Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)
  • Yazı yazmayi öğrenmek, herşeyden önce düşünmeyi öğrenmektir. (Amie Suche)
  • Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır. (J.f kennedy)
  • Üç kişinin bildiğini, bütün köy biliyor demektir! (Alman atasözü)
  • Kötü bir cemiyetin bozamadığı insanı, Kötü bir arkadaş bozar (La Edri)
  • Sanssizliga katlanabiliriz, çünkü disaridan gelir ve tümüyle rastlantisaldir. Oysa yasamda bizi asil yaralayan, yaptigimiz hatalara hayiflanmaktir. (Oscar Wilde)
  • Iyi agaç kolay yetismez;rüzgar ne denli güçlü eserse,agaç da o denli saglam olur. (J.Willard Marriot)
  • Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur. (Goethe)
  • İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar. (Daniel Defoe)
  • Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir. (Oscar Wilde)
  • Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır. (La Bruyere)
  • Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız. (Cenap Şahabettin)
  • Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir. (Tolstoy)
  • Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür. (Balzac)
  • Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. (HZ.MUHAMMED (s.a.v))
  • İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler.(Montaigne)
  • Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar. (Goethe)
  • Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur. (Aristo)
  • Kadın olsun , kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır. (Cenap Şahabettin)
  • Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.(Newton)
  • Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. (Mevlana)
  • Para açlığı giderir, mutsuzluğu değil, yemek mideyi doyurur, ruhu değil. (Shaw)

  • Dünya güzeldir, ama bir şairin gözüyle daha da güzel olur. (Goethe)
  • İnsanlar hatalarını mutluyken değil ancak mutsuzken anlar. (Daniel Defoe)
  • Nankör insan, her şeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen kimsedir. (Oscar Wilde)
  • Dünyada başarı kazanmanın iki yolu vardır: Ya kendi aklından faydalanmak, yahut da başkalarının akılsızlığından faydalanmaktır. (La Bruyere)
  • Hayat merdivenlerini çıkarken, insanlara iyi davranalım. Çünkü inerken gene aynı insanlara rastlayacağız. (Cenap Şahabettin)
  • Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir. (Tolstoy)
  • Güzellik, çoğu zaman kusurları gizleyen bir örtüdür. (Balzac)
  • Bir insanın gerçek zenginliği, onun bu dünyada yaptığı iyiliklerdir. (HZ.MUHAMMED (s.a.v))
  • İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır, içleri doldukça eğilirler.(Montaigne)
  • Aşk, imkansız birçok şeyi mümkün kılar. (Goethe)
  • Gerçek bir arkadaş, iki gövdede yaşayan bir ruhtur. (Aristo)
  • Kadın olsun , kitap olsun cildine aldanmayıp içindekilere bakılmalıdır. (Cenap Şahabettin)
  • Aşk köprü kurmaktır. İnsanlar köprü kuracakları yerde, duvar ördükleri için yalnız kalırlar.(Newton)
  • Ayni dili konuşan değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler. (Mevlana)
  • Para açlığı giderir, mutsuzluğu değil, yemek mideyi doyurur, ruhu değil. (Shaw)
  • Isterseniz yanlıs düşünün, ama her durumda kendi kafanızla düsünün. (Doris Lessing)
  • Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. (Confucius)
  • Insanların mutlulukları yada mutsuzlukları,talihin olduğu kadar Kendi karakterlerinin de eseridir.!! (La Rochefoucauld)
  • Mutlu olduğunuz zaman, size bu mutluluğu veren faziletleri sonradan kaybetmeyiniz!(A.Maurois)
  • Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir. (Goethe)
  • Herşeyi bildiğini sanma! gerçekte çok bilgili olsanda kendine Cahilim diyebilecek cesaretin olmalı. (Ivan Pavlov)
  • Gül sunan bir elde daima bir miktar gül kokusu kalır. (Çin atasözü)
  • Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. (Necip Fazıl Kısakürek)
  • Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür.(Aristo)
  • Yazı yazmayi öğrenmek, herşeyden önce düşünmeyi öğrenmektir. (Amie Suche)
  • Düşmanlarınızı affedin bu bir büyüklüktür. Ama onları unutmak büyük bir aptallıktır. (J.f kennedy)
  • Üç kişinin bildiğini, bütün köy biliyor demektir! (Alman atasözü)
  • Kötü bir cemiyetin bozamadığı insanı, Kötü bir arkadaş bozar (La Edri)
  • Sanssizliga katlanabiliriz, çünkü disaridan gelir ve tümüyle rastlantisaldir. Oysa yasamda bizi asil yaralayan, yaptigimiz hatalara hayiflanmaktir. (Oscar Wilde)
  • Iyi agaç kolay yetismez;rüzgar ne denli güçlü eserse,agaç da o denli saglam olur. (J.Willard Marriot)

KOYUN YÜNÜNÜN İŞLENMESİ

KOYUNUN KIRKILMASI

YÜN TARAMA İÇİN YÜN TARAK


YÜNÜN TARANMIŞ HALİ


TARANAN YÜNÜN TEŞİ İLE İPLİK HALİNE GELMESİ

ESKİDEN YÜN BİRÇOK ALANDA KULLANILIRDI GÜNMÜZDE ARTIK FAZLA RAĞBET GÖRMÜYOR

24 Eylül 2014 Çarşamba

Ahlat Yetiştiriciliği

            
    Yaban Armudu olarak da bilinen ahlat kendiliğinden yetişen ve armut aşılanan bir ağaçtır. Ülkemizde yetiştiriciliği pek yapılmamakla birlikte daha çok armut için kullanılan ideal bir anaçtır.
    Ahlat Anadolu'nun hemen her yerinde yabani formda yetişmektedir. Kuraklığa ve hava kirliliğine oldukça dayanıklı bir türdür.   Kurak yerlerde, orman açıklıklarında,  özellikle ormandan açılmış tarla içlerinde çeşitli Alıç (Crataegus) türleriyle birlikte meyvesi ve gölgesi için bırakıldığı yerlerde yaygın olarak bulunur. Yetişme koşullarına bağlı olarak üç-on metre arasında boylanabilen çoğunlukla ufak bir ağaçtır.
    Yaprakları dar, gri-yeşil yoğun tüylü ve tam kenarlıdır. Nisan ayında çiçek açar, meyvesi sonbaharda olgunlaşır. Meyvesi üç dört cm. çapında, oldukça buruk lezzettedir. Meyveleri Konik yapılıdır.yapraklarını döker. Armuta benzeyen parlak, yeşil, büyük yaprakları vardır.sonbaharda kızıl bir ton alır.nisan mayıs göz alıcı beyaz çiçekler açar.bunu yeşil kahverengi meyveleri izler. Bazı yörelerde çakal armudu, çördük gibi yöresel isimleri de vardır.

Ayva Yetiştiriciliği

Name:  ayva.JPG
Views: 1575
Size:  20.3 KB

AYVANIN KÜLTÜR TARİHİ 
Ayvanın anavatanı kuzey – batı İran, kuzey Kafkasya, Hazar Denizi dolayları ve kuzey Anadolu’ dur. Yabanileri doğuda Türkistan’ a kadar uzandığı gibi batıda da Avrupa’ nın Güney bölgelerine ve kuzey Afrika’ ya kadar genişler. Adları sayılan bu yerlerde ayva yabani olarak yetişmektedir. 
Ayva kültürü çok eski çağlardan beri bilinmektedir. Kültürü Anadolu’ dan, milattan önceki yıllarda Yunanistan ve Roma’ ya geçmiştir. Milattan önce 650 yıllarında Yunanistan’ da yetiştirildiği bilinmektedir. Sonradan orta ve doğu Avrupa’ya yayılmıştır. 
Ayva bugün Avustralya hariç diğer ülkelerin hepsinde yetiştirilmektedir. Bununla birlikte, bu meyve türü öteki meyvelere göre rağbet görmemiş ve üretimi sınırlı kalmıştır. 

SİSTEMATİĞİ VE GENOLOJİSİ 

Ayva (Cydonia vulgaris Pers.) Rosales takımının, Rosaceae familyasının Pomoide altfamilyasının Cydonia cinsine girer. 
Cydonia cinsi içerisinde bu türden başka, özellikle süs bitkisi olarak önem kazanmış Cydonia sinensis Thouin ve Cydonia japonica Pers. olmak üzere iki tür daha vardır. Bu iki tür Türkiye’ de süs bahçelerinde yer almış bulunmaktadırlar. 
Cydonia vulgaris türü içerisinde iki botanik varyete ayrılabilir. Bunlardan C. vulgaris maliformis, meyveleri elma biçiminde olan kültür çeşitlerini, C. vulgaris piriformis ise meyveleri armut şeklinde olan çeşitleri içine alır. 

Ayvalarda kültür çeşitleri buna yakın olan akraba olan elma ve armutlardaki kadar fazla değildir. Buna sebep, kültürünün önem kazanmamış olması yüzünden yeni çeşitlerin seleksiyon ve ıslahı üzerinde durulmaması, aynı zamanda çoğunlukla da kendi kendini dölleyen bu çeşitte melez açılmasının çok olmaması yüzünden yeni çeşitlerin tabi olarak ortaya çıkma şansının azlığıdır. Ayrıca çok eski zamanlardan beri vejetatif üretme (çelik, dip sürgünü) metodunun kullanılması da çeşit sayısının azlığında etkili olmuştur. Elimizde bulunan kültür çeşitleri yabaniler içerisinde nispeten yüksek kaliteli olanlarının seçilmesi sureti ile ortaya konulmuştur.

POMOLOJİK BAKIMDAN SINIFLANDIRILMASI

Ayvalar şimdiye kadar daha çok meyve şekli dikkate alınarak iki gruba ayrılmıştır. 

1 – Meyveleri elma biçiminde olan ayvalar (v. maliformis)
2 – Meyveleri armut biçiminde olan ayvalar (v. piriformis)

Bizim ayva çeşitlerimizin çoğu, Limon, Demir, Ekmek ve Bardak ayvalar bu ikinci gruba girer. 

ÇEŞİTLERİ

Bardak Ayvası; özellikle Kocaeli bölgesinde yetiştirilen bir çeşittir. Bağlar arasında bu ayvaya kirazlar ile birlikte rastlanır. 
Meyvelerin üzeri sık tüylü, eti gevrek, sulu ve mayhoştur. Eylül sonlarında toplanarak hevenk yapılır ve uzun bir süre kilerde saklanır.
Ağacı çoğunlukla tek gövdeli, orta irilikte (3 – 4 m) ve verimlidir.

Demir Ayvası; bu çeşidin meyveleri ekmek ayvasına göre küçük şeklide toparlaktır. Meyve eti çok sıkı olduğundan bu ad verilmiş olsa gerektir. 
Meyve yeşilimtırak sarı renkte, tüysüz, parlak, eti sert, sulu, mayhoş ve boğucu değildir. Ekim ayında olgunlaşır.
Ağacı orta kuvvette olup çok gövdelidir. Ağaçları önce dikine büyürlerse de meyveye yattıktan sonra dalları sarkmaya başlar. 

Ekmek Ayvası; Bu çeşidin aynı ad altında tanınan bir çok tipleri vardır. Bu tiplerde meyveler gerek tat ve gerekte büyüklük bakımından farklılık gösterir. 
Esas tipi teşkil eden Ekmek ayvaları güzel sofralık ve mutfaklık meyvelerdir. Bunlarda meyveler; iri ve gösterişli, sap tarafı dar, karın kısmı geniş, kabuk sarı renkte, üzeri hafif havlı, kalın, meyve eti; gevrek sulu ve mayhoştur. Kocaeli bölgesinde Eylül sonlarında toplanan meyveler Şubat ayına kadar saklanabilir. 
Ağacı, orta kuvvette büyür, seyrek dallıdır, verimlidir.

Limon Ayvası; Piyasalarda aranan bir çeşittir. 
Meyveler toparlak, sap tarafına doğru uzunca, kabuk limon sarısı renginde, havlı, kalın ve sert, eti; sarımtırak, gevrek, bol sulu ve mayhoştur. Eylül sonlarında olgunlaşan meyveler Aralık ayına kadar saklanabilir. 
Ağacı, orta kuvvette gelişir, önce dikine büyür, ağaç yaşlandıkça dallarda sarkmaya başlar.

Eşme Ayvası; Yetiştiriciliği son yıllarda Marmara bölgesinde yaygınlaşmıştır. Orta – iri, iri, yuvarlak geniş karınlı, sapa doğru daralır. Meyve eti gevrek sulu, mayhoş, boğucu değildir. Sofralık değeri yüksektir. Uygun koşullarda Şubat – Mart’ a kadar saklanabilir. 


Şekergevrek : Meyve iri düzgün şekilli, karın tarafı şişkin, sap ve çiçek çukuruna doğruna doğru dardır. Meyve kabuğu ince, gevrek, sulu ve hafif mayhoştur. Ekim ayının ilk haftasında hasat edilir.

Altın : Meyvesi çok iri ve sap tarafında belirgin boyun vardır. Kabuk koyu sarı renkli, üzerinde parçalı pas lekeleri bulunur. Meyve eti altın sarısı renkte, az sulu fakat boğucu değildir.

Tekkeş : Meyveleri iri, gösterişli, ince kabuklu, gevrek, sulu, mayhoş ve verimli bir çeşittir. Meyve kabuğu parlak sarı renkli, ince tüylü ve meyve eti gevrektir.

Bu çeşitlerin haricinde; Havan, Gördes, Beyaz, Viranyadevi, Bencikli çeşitlerimiz bulunmaktadır.
MORFOLOJİK VE BİYOLOJİK ÖZELLİKLERİ

Morfolojisi 

Habitüsü ; Çalı şeklindedir. Tek gövdeli olduğunda 6 – 8 m boylanabilir. Gövde kısadır. Yüzlek ve saçak köklüdür.
Dallar ; Elma ve armutta olduğu gibi özel meyve dalları yoktur. Genç dallar sık keçe gibi tüylü, sarı yeşil, yaşlıca dallar, seyrek keçe gibi tüylü kahverengi – yeşildir. 
Tomurcukları ; Tomurcuklar küçük, tüylü ve birkaç pulla örtülüdür. Çiçek tomurcukları, karışık yapıda olup, hem sürgün hem de çiçek oluştururlar, meyve dalcıklarının ucunda meydana gelirler. Her tomurcuktan bir çiçek meydana gelir. Sürgün tomurcuklarından ise sadece sürgünler oluşur. 
Yapraklar ; Yumurta veya geniş elips şeklindedir. Koyu yeşil kenarları dişsiz, genç yapraklarda sap kanatçıklıdır. 
Çiçekler ; Rosacaea tipinde olup, 5 çanak ve 5 taç yaprak vardır. Çanaklar, meyve üzerinde kalır. Taç yapraklar pembe – beyaz veya beyazdır. Stamen 15 – 20, yumurtalık 5 karpellidir. 
Meyve ; Elma ve armut grubundan olup (pome) yalancı meyvedir. İri üzeri az veya çok havlıdır. Eti sert veya gevrek, sulu veya boğucudur, güzel kokuludur. Çekirdek ters yumurta şeklinde, üzeri yapışkan ve çok sayıdadır. Meyvede yüze kadar çıkar. 

Döllenme Biyolojisi

Kültür çeşitlerinin çoğu kendine verimli olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle tek çeşitten kapama bahçeler kurulabilmektedir. Kromozom sayısı n=17 dir. Bu türde triploidiye rastlanmamıştır .

EKOLOJİK İSTEKLERİ 

İklim 
Ayvalar için en iyi iklim mutedil deniz iklimidir. Bununla birlikte ayvaya memleketimizin deniz ikliminden çok uzak olan yerlerinde, mesela iç anadolu illerimizde de çoklukla rastlamaktayız. Ancak bu gibi yerlerde ayvanın yetişmesi uygun yöneylere ve vadi içlerine bağlı kalmaktadır. 
Ayva ağacı Türkiye şartlarında armut kadar kış soğuklarına dayanıklıdır. Bu meyve türünün kış soğuklanma isteği elma ve armutlara göre daha azdır (Özbek, 1979). Çiçeklerin o yılda büyüyen sürgünlerin ucunda meydana gelmesi nedeniyle özellikle soğuk yerlerde geç çiçek açar. Sıcak iklimlerde eriklerle birlikte çiçeklenir. Çok rüzgarlı yerlerde iyi yetişmez. Dallar kırılır. Fazla meyve dökümü olur. Yaprak ve meyveleri sclerotinia’ ya (mumya) karşı hassastır. Fazla yağışlı yerlerde ürün tehlikeye girer .

Toprak 
Kumlu tınlı, geçirgen sıcak topraklarda yetişir. Kökleri yüzlek olup çok derine gitmediğinden toprağın fazla derin olması şart değildir. Ancak bu hiçbir zaman boğucu nem şartları ile bir araya gelmemelidir. Soğuk ve nemli topraklarda meyveler odunumsu bir hal alarak kaliteleri düşer. Ayvaya anaç olarak alıç kullanıldığı takdirde o zaman bunu kuru kumlu topraklarda da yetiştirmek mümkün olursa da genellikle bu gibi durumlarda ağaçların büyümesi zayıf ve verimi düşüktür. 

YETİŞTİRİCİLİĞİNİN TEKNİK ÖZELLİKLERİ 

Ayvanın Çoğaltılması ve Anaçları

Ayva çeşitlerinin autogam olmaları bu türde tohumla üretme imkanını sağlarsa da, türün vegetatif olarak da kolaylıkla üretilmesi yüzünden kültür çeşitlerinin çoğaltılması geniş ölçüde çelik, dip sürgünü veya bazı durumlarda aşı ile olur. 
Aşı yapma zorunluluğu olan durumlarda durgun göz aşısı tercih edilir. 
Ayva ayva anacı üzerinde düzgün gelişirse de alıç üzerinde büyümesi yavaş ve zayıf olur. Aşı yerlerinde ve kalem tarafında daima bir şişkinlik meydana gelir. 

Ayva Bahçesi Tesisi

Dünyanın hemen her tarafında kapama ayva bahçelerine pek az rastlanır. Memleketimizde de yalnız sapanca gölü kenarında Eşmede ve bir de İzmir’ de kapama ayva bahçeleri vardır.
Kapama ayva bahçeleri kurarken tek gövdeli olarak yetiştirilecek ağaçlar arasında 3 – 4 m aralık ve mesafe bırakılır ve genellikle dikim kare şeklindedir. 
Dik dörtgen dikimde 4x5 veya 5x6 m aralık ve mesafelerle dikilirler. Verilecek olan aralık - mesafeler toprak tipine ve yetiştirme sistemine göre değişiklik gösterir. Dikim budaması yapılan fidanlar aşı yeri toprak üzerinde kalacak şekilde ılıman iklimlerde Kasım – Ocak ayları arasında dikilmeleri tavsiye edilir. Daha soğuk olan bölgelerde ise fidan dikimi Şubat ve Mart aylarında yapılmalıdır. Yetiştiriciliği yapılan ayva çeşitlerinin çoğu kendine verimli olduğu için tek bir çeşitten kapama ayva bahçesi kurulabilir. Fakat düzgün şekilli meyveler elde etmek için mutlaka tozlanma ve döllenmeye ihtiyaç bulunmaktadır. Bunun için çeşit karışımı yapmakta fayda vardır. Dikim sırasında bahçede sağlıklı bir tozlanma ve döllenme için mutlaka aynı dönemde çiçek açan çeşit karışımlarına yer verilerek bahçe kurulmalıdır. Aksi takdirde iklimsel olayların olumsuz gittiği bazı yıllarda meyve tutumu oranlarında ciddi düşüşler yaşanır. 

Bakım 

Toprak İşleme ; Kapama ayva bahçelerinde toprak işlemesi yapılırken dikkat edilecek en önemli nokta toprağı derin sürmekten kaçınmaktır. Ayva kökleri yüzlek ve toprak yüzüne yakındır. Sürme derin yapılırsa kökler çok fazla kesilerek ağaçlar bundan zarar görür. Bahçelerin biri baharda biri de yaz başlarında sürülmesi yeterlidir. Bu sürmeden sonra bir örtü bitkisinin ekilmesi çok faydalı olur. 
Örtülü toprak işlemede bahçede herhangi bir toprak işlemesi söz konusu değildir. Sadece aşırı boylanmış olan otlar biçilir veya özellikle ağaç altlarında yabancı ot ilaçları ile düzenli bir mücadele yapılır. Yarı-örtülü veya geçici örtülü toprak işlemede ise bahçede toprak işlemenin uygun olduğu ilkbahar ve yaz aylarında işleme yapılır. Sonbahar ve kış aylarında ise bir kez toprak işleme yapılır veya hiç yapılmaz. Özellikle genç bahçelerde yabancı ot ilacı kullanırken dikkatli olunmalı ve ağaç gövdeleri ilacın etkisinden korunmalıdır. Aksi takdirde genç ağaçların gelişmesi bundan olumsuz etkilenir.

Sulama ; Kapama ayva bahçelerinde yazı kurak geçen yerlerde, mesela Orta Anadolu’ da olduğu gibi, yazın sulanır. Ağaçların sağlıklı bir gelişme gösterebilmesi, düzenli ve kaliteli meyve elde edebilmesi için mutlaka sulamaya ihtiyaç vardır. Sulama sırasında aşırı sudan ve sulama suyunun ağacın gövdesine değmesinden kaçınılmalıdır. İmkanlar ölçüsünde damlama veya mini-yağmurlama sistemleri kurulmasında fayda vardır. Salma ve karık sistemi sulamalardan mümkün olduğunca kaçınılmalıdır.Su bulunmayan yerlerde ayva bahçeleri ancak yeterli yağış alan ve yağışların iyi dağılmış olduğu yerlerde kurulabilir. 

Gübreleme ; Tüm meyve bahçelerinde olduğu gibi ayva bahçelerinde de dengeli ve düzenli bir gübreleme yapmak için mutlaka her yıl toprak ve üç yılda bir yaprak analizleri yapılmalıdır. Yapılan analizlerin sonucuna göre de bahçenin gübre ihtiyacı belirlenmelidir. Verilecek olan kimyasal gübreler ağaçların taç iz düşümü içersine ama asla gövdeye ve köklere temas etmeyecek şekilde uygulanmalıdır. Bitkinin daha fazla ihtiyacı olan makro elementler hemen her yıl mikro elementler ise ihtiyaca göre verilmelidir. Ayrıca toprağın organik madde miktarına göre de organik gübrelemeye önem verilmelidirAyvanın kökleri derine gitmediğinden besin maddelerini belli kalınlıktaki topraktan almak zorunluluğundadır. Bu nedenle toprağın bu kısmının besin maddelerince zengin tutulmasına çaba gösterilmelidir. Her üç dört yılda bir dönüme üç dört ton çiftlik gübresi verilmesi çok faydalıdır. Ayrıca azotlu gübrelerle iyi bir destek ister. 

Budama ; Ayva yetiştiriciliğinde budama olayına fidanın alınması ile başlanır. Budamada daha çok ayvanın doğal büyüme şekline yakın olan Goble (Vazo, Kase) veya bu şeklin değiştirilmiş varyasyonlarının kullanılmasında (uygulama kolaylığı bakımından) faydalar vardır. Gövde alçaktan taçlandırılır ve ileriki yıllarda da uç almalarla tacın daha fazla yükselmesine meydan verilmez. Ancak uç almalarda gereğinden çok kesme yapılmamalıdır. Çünkü meyveler sürgün uçlarında oluşur ve çok uç alınırsa ağaç tamamen meyvesiz kalabilir. 
Özellikle daha sıcak iklimlerde doruk dallı şekle yakın (yıllar ilerledikçe doruk-dal hakimiyeti kayboluyor) bir sistemin uygulanmasında fayda vardır. Ayva düzgün bir taç teşkil eder. Onun için başlangıçta taçlandırma iyi yapılırsa sonraki yıllarda fazla budamaya ihtiyaç kalmaz. 

Name:  ayvagble.jpg
Views: 1572
Size:  4.4 KBGoble (Vazo ) ŞekliName:  ayvadoruk.gif
Views: 1569
Size:  7.3 KBDoruk Dallı Sistem

MEYVE İŞLERİ

Derim

Ayva meyvelerinde olgunluk meyve kabuğu yeşil rengin sarıya dönmeye başlaması ve havlı çeşitlerde bu havın kolayca silinmesiyle anlaşılır. Erken toplanan meyveler çoğunlukla susuz, tatsız ve boğucu olur. 
Ayvalar el ile ve bir makas veya bıçak yardımıyla toplanır. Meyve dalcıkla birleştiği yerden kesilerek ayrılır. Toplama sırasında meyvelerin zedelenmemesine özel olarak dikkat edilmelidir. Ayva meyveleri görünüşte sert ve bu nedenle basınçlara karşı dayanıklı hissini verirse de gerçekte böyle değildir. Meyve eti çabuk zedelenir. Zedelenen yerler kararır ve buralardan çürümeye başlar. Bu nedenle gerek toplamada ve gerek bundan sonraki ellemelerde çok dikkatli olmak gerekir. 
Toplama için meyvelerin üzerinin nemli olmadığı bir zaman seçilir ve genellikle derim bir ağaçta bir defada yapılır.

Ayvaların Depoda Saklanması

Ayvalar derimden sonra soğuk hava depolarında 2 – 3 ay saklanabilir. En uygun saklama sıcaklığı 1,5 OC, en iyi hava nispi nemi de % 75 – 80 dir. 
Ayvalar saklama sırasında öteki meyvelerle bir arada tutulmamalıdır. Ağır olan kokuları öteki meyvelere sinerek onların tatlarını bozabilir.


HASTALIK VE ZARARLILAR

-Armut ateş yanıklığı
-Mumya (Monilia) hastalığı
-Meyve İç kurdu
-Kahverengi benek
-Bu hastalık ve zararlılarla mücadele teknik talimatlarda belirtildiği gibidir. 
Name:  ayvabenek.jpg
Views: 1559
Size:  2.7 KBKahverengi benekName:  ayvamonilya.jpg
Views: 1563
Size:  3.8 KB Mumya 

Kaynak:1) Ayva Yetiştiriciliği Ziraat Mühendisi Mustafa PEKTAŞ, Eğirdir Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsü Yayını 
2)Dr. M. Emin AKÇAY Atatürk Bahçe Kültürleri Merkez Araştırma Enstitüsü Ayva Yetiştiriciliği Çiftçi Broşürü 
Bir nolu yayın temel alınıp, üzerine 2 nolu yayından bilgi ve resimler eklenmiştir.